MALİN KUNDANG

Uzun süre önce, batı Endonezya’daki sumatra adasında bir anneyle delikanlı yaşıyorlarmış. Bu delikanlının adı Malin Kundang diye adlandırılmış. Onun babası o çocukken vefat etmiş. O yüzden bu aılesinin zor yoksul bir hayat yaşıyorlarmış. Malin Kundang duzenli ve sağlam bir adamış. Her gün o denize gidiyormuşö balık tutmuş. Ondan sonra pazar’a balıklar getiriyormuş, halka satıyormuş.

Bir gün Malin Kundang denıze gitmiş. Balık avlarken büyük bir tekne görmüş. Teknenin üst tarafından “Lutfen bize yardım edinö korsan var!” diye yardım istiyorlarmış. Malin Kundang tek başına tekne’ye yüzmüş. Korsanla kavga etmiş, nihayet Malin Kundang kazanmış. Korsanların hepsi ölmüş ya da denıze atlamış. Teknenın sahibi çok mutluymuş. Malin Kundang’a “Sen teknem’de çalışabilirsin” demişö ona rica etmiş. Malin Kundang kabul etmiş , tekne’de çalışıyormuş.

Yillar sonra Malin Kundang zengin olmuş, büyük bir teknesi varmış ve güzel kadınla evlenmiş. Malin Kundang Sumatra’ya geri gitmiş. Onun memleketın limanı toprakmış. O zamanda herkes Malin Kundang’i tanıyormuş. Onun annesine haber vermiş. Annesı yillarca çok üzgünmüş cünkü çocuğu uzaktaymış.

Limanda annesi “Çocuğum yıllarca nerelerdeydin?” diye Malin Kundang’a sormuş. Malin Kundang annesi’nin fakir görünüşünden utanmış. O yüzden cevap vermemiş. Annesi üç defa tekrar “Çocuğum yıllarca nereye gittin? Annen seni çok özledin” demiş. Ondan sonra Malin Kundang “Sen annem değilsin! Annem fakir değildir!” diye bağıyormuş. Annesi çok üzgünüp kızgınmış. “Malin, sen benden özür dile!” demiş. Malin Kundang gülüyormüş ve “Sen delisin” diye alay etmiş. Annesi tekrar “Malin, sen benden özür dile! Yoksa sana lanet edeceğim” demiş.

Malin Kundang annesini dinlememiş. Limandan cıkmış, denize tekneyle geri gitmiş. Yolculukta büyük bir fırtına olmuş. Malin Kundang’ın teknesi batmak üzereymiş. O bir ada’ya zorla cıkabilmişler kacirmiş. Malin “Anneciğim affet beni, çok özür dilerim” demiş. Ama özürü çok geç kalmış. Hiç kimse yardım etmiş. Kıyı’da Malin Kundang heykel’e dönüştmüş.