Anaokulunda çok
komik bir deneyim oldu. Bir teneffüste herkes sınıftan dışarıya koştu. İki
arkadaşlarımla ben okul binası dısına gidip yakın komşulları gezdik.
Birbirimizi kovalarken ben bir eve girdim. Orada bir büyük ağacın arkasında
saklandım. Onlar bana ‘Gagas, Gagas neredesin?’ dediler. Ben sessizce güldüm,
oradan onları izledim.
Onlar beni
bulmaktan vazgeçtiler ve okul binasına geri gittiler. Ben hala o evin
bahçesindeydim. Okula geri gelmek istemedim çünkü bir şey buldum. Altın
balıklarla dolu bir havuz vardı. Bunlar kırmızı, sarı ve turuncu rengkliydi.
Bunları çok sevdim. Havuzun yüzeyine dokunarak ve bir balığı ulaştım. O balık
ürküp uzağa yüzdü. Gülümseyip altın balıklra dokunmadan oyunu devam ettim.
Havuzun kenarında
oynarken suya düştüm. Havuz derindi ve ben yüzme bilmiyordum. Bir kez havuzun
yüzeyine ulaştım ama yine battım. Ben bazı balıkların beni ısırdığını
hatırlıyorum. Bu durumdayken bir çok su yuttum. Ev sahibi bir süre sonra evden
çıktı. O bana yardım etti ve beni bir havlu ile kuruttu. Ben çok ıslaktım ve
ağlıyordum.
Sonra öğretmenim
ve birkaç arkadaşım geldi. O bir dahaki sefere dikkatli olmamı söyledi. Aslında
havuz gerçekten derin değıldi. Paniklemeseydim batmazdım. Bu çok utanç verici
ama unutulmaz. Anaoklunda kalan yıl boyunca arkadaşlarım benimle ‘Havuz Adam’
diye alay etti.
0 komentar:
Posting Komentar