Rabu, 25 Januari 2012



Anaokulunda çok komik bir deneyim oldu. Bir teneffüste herkes sınıftan dışarıya koştu. İki arkadaşlarımla ben okul binası dısına gidip yakın komşulları gezdik. Birbirimizi kovalarken ben bir eve girdim. Orada bir büyük ağacın arkasında saklandım. Onlar bana ‘Gagas, Gagas neredesin?’ dediler. Ben sessizce güldüm, oradan onları izledim.


Onlar beni bulmaktan vazgeçtiler ve okul binasına geri gittiler. Ben hala o evin bahçesindeydim. Okula geri gelmek istemedim çünkü bir şey buldum. Altın balıklarla dolu bir havuz vardı. Bunlar kırmızı, sarı ve turuncu rengkliydi. Bunları çok sevdim. Havuzun yüzeyine dokunarak ve bir balığı ulaştım. O balık ürküp uzağa yüzdü. Gülümseyip altın balıklra dokunmadan oyunu devam ettim.

Havuzun kenarında oynarken suya düştüm. Havuz derindi ve ben yüzme bilmiyordum. Bir kez havuzun yüzeyine ulaştım ama yine battım. Ben bazı balıkların beni ısırdığını hatırlıyorum. Bu durumdayken bir çok su yuttum. Ev sahibi bir süre sonra evden çıktı. O bana yardım etti ve beni bir havlu ile kuruttu. Ben çok ıslaktım ve ağlıyordum.

Sonra öğretmenim ve birkaç arkadaşım geldi. O bir dahaki sefere dikkatli olmamı söyledi. Aslında havuz gerçekten derin değıldi. Paniklemeseydim batmazdım. Bu çok utanç verici ama unutulmaz. Anaoklunda kalan yıl boyunca arkadaşlarım benimle ‘Havuz Adam’ diye alay etti.
Categories:

0 komentar:

Posting Komentar